ABD’de en büyük altı banka bir ay gibi kısa bir sürede Net-Sıfır Bankacılık İttifakı’ndan ayrıldığını duyurdu.
ABD’de artan siyasi baskı ile beraber, ülkedeki en büyük altı banka bir ay gibi kısa bir sürede Net-Sıfır Bankacılık İttifakı’ndan ayrıldığını duyurdu. Bir banka yaptığı açıklamada ABD’de artan siyasi baskı nedeniyle sektörün en büyük iklim koalisyonu olan ayrılan Net-Sıfır Bankacılık İttifakı’ndan ayrıldığını söyledi. Bu karar ile dünyanın en büyük ekonomisindeki en büyük altı banka bir ay gibi kısa bir süre içerisinde koalisyondan ayrılmış oldu. Banka inisiyatiften ayrılması konusunda net bir neden belirtmedi ancak bu karar, bazı Cumhuriyetçi politikacıların bu tür koalisyonlara üyeliğin anti-tröst kurallarını ihlal edebileceğini söyleyerek baskı kurmasının ardından geldi. Bir şirket sözcüsü yaptığı açıklamada, “Firmamızın, hissedarlarımızın ve müşterilerimizin çıkarlarını geliştirmek için bağımsız olarak çalışmaya devam edeceğiz ve enerji güvenliğini geliştirirken daha düşük karbon teknolojilerine yardımcı olacak pragmatik çözümlere odaklanacağız” derken şöyle devam etti: “Enerji dönüşümü ve ekonominin farklı sektörlerinin karbondan arındırılmasıyla ilgilenen müşterilerimizin bankacılık ve yatırım ihtiyaçlarını da desteklemeye devam edeceğiz.”
Bir metrelik yükseliş dünyanın en büyük limanlarını alt üst edecek
İklim değişikliğine bağlı olarak deniz seviyelerinde artan yükseliş, ironik bir şekilde bu değişikliğe neden olan fosil yakıtların taşındığı limanlar için büyük bir tehdit oluşturmaya başlayacak. Yeni bir araştırma bir metrelik yükselişle dünyanın en büyük limanlarının alt üst olacağını öngörüyor. Yeni yayımlanan bir araştırma, iklim krizi nedeniyle yükselen deniz seviyelerinin dünyanın en büyük petrol limanlarının çoğunu etkisi altına alacağını ortaya koydu. Yapılan analize göre, en yüksek süpertanker trafiğine sahip 13 liman, sadece 1 metre deniz seviyesi yükselmesiyle ciddi şekilde zarar görecek. Araştırmacılar, özellikle de Suudi Arabistan’daki Ras Tanura ve Yanbu gibi iki alçak bölgeli limanın savunmasız olduğunu belirttiler. Bu limanların her ikisi de Suudi devlet petrol şirketi Aramco tarafından işletiliyor ve ülkenin petrol ihracatının %98’i bu limanlar aracılığıyla yapılıyor. İklim değişikliği ve de bu değişikliğin özellikle kriosfer yani buzullar ve donmuş su üzerindeki etkilerini araştıran bir organizasyon olan International Cryosphere Climate Initiative – ICCI tarafından yayımlanan son bilimsel veriler, 1 metre deniz seviyesi yükselmesinin önümüzdeki bir yüzyıl içinde artık kaçınılmaz olduğu ve buzulların çökmesi ve emisyonların sınırlandırılmaması durumunda bunun 2070’te bile gerçekleşebileceğine dikkat çekiyor. Deniz seviyesi yükselmesi, kıyı bölgelerindeki yapılar henüz suyun altında kalmadan bile hâlihazırda dünya genelinde sorunlara yol açıyor. Şu ana kadar yaşanan yükselme, fırtına dalgalarının daha yüksek olmasına neden olurken, kıyı sel felaketlerini önemli ölçüde artırma olasılığını güçlendiriyor. Araştırmacılar tüm bunların yanı sıra tuzlu suyun kıyı topraklarına sızmasının temelleri aşındırabildiğini belirtiyor. Dolayısıyla sera gazı salımlarını keskin bir şekilde azaltmak, sadece deniz seviyesi yükselmesinin hızını yavaşlatmakla kalmayacak, aynı zamanda nihai yükselmeyi de sınırlayacak. Buzullardaki erimenin hızlanması ve okyanus genişlemesinin, son 30 yılda deniz seviyesi yükselme hızını zaten iki katına çıkardığına da dikkat çeken International Cryosphere Climate Initiative bilim danışmanı James Kirkham, “Liderler, fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecini hızlandırmak için adım atmazlarsa, deniz seviyesi yükselmesinin korkunç etkileri daha da artacak. Karbonsuzlaşmaya yönelik daha fazla çaba gösterilmesini engellemeye devam eden ülkeler de dâhil olmak üzere bu durum kıyısı olan her ülkeyi etkileyecek,” dedi.
Acıbadem sakinlerinin direnişi sürüyor
İstanbul Kadıköy’deki Acıbadem Mahallesi’nde eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya ait hastanenin otoparkı nedeniyle kamuya ait yeşil alanda inşaat yapılmasına karşı başlayan direniş 310 gündür sürüyor. Direnişlerini Kadıköy Belediyesi önüne taşıyan Acıbadem Sakinleri Dayanışması, burada sessiz bir eylem yaptı. Eylemde, ‘İBB ve Kadıköy Belediyesi kamusal alanlarımızı yağmalamasına dur de’, ‘Acıbadem sakinleri Ekrem İmamoğlu'nu sahaya bekliyor’ yazılı pankart ve dövizler açıldı. Acıbadem sakinleri, çalışmaların bir an önce durdurulmasını talep ediyor.
Artvin Cerattepe’de ÇED süreci yeniden başlatıldı
BirGün’de yer alan habere göre, 2015 yılında 245 gün boyunca nöbet tutularak altın madenine karşı büyük bir direniş gösterilen Artvin Cerattepe’de, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci yeniden başlatıldı. Bakır madeni için başlatılan ÇED ile ilgili Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantı gerçekleştirildi. Bölgedeki madenciliğe doğal yaşlı ormanın yok olmasından su kaynaklarının kirlenmesine, çıkarılan cürufun taşınmasının yaratacağı tozlanmadan dolayı kent yaşamının etkilenmesine kadar çok boyutlu etkileri nedeniyle karşı çıkılıyor. Temmuz ayında Rize İdare Mahkemesi, Artvin-Cerattepe'deki madencilik faaliyetleri için 2015'te verilen "ÇED olumlu" kararını iptal etti. Bu karar doğrultusunda bölgedeki madencilik faaliyetlerinin durdurulması ve alanın boşaltılması gerekiyordu. Ancak şirket yeni bir ÇED sürecini başlattı. Toplantı öncesi Yeşil Artvin Derneği’nin çağrısıyla Bakanlık önünde buluşan Artvinliler basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına CHP’li milletvekilleri Uğur Bayraktutan, Tahsin Ocaklı, Ali Öztunç ve Kadim Durmaz, Demokrat Parti Milletvekili Ertan Küçükay ve SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer’in yanı sıra demokratik kitle örgütü temsilcileri de destek verdi.